Kar yağışının belirlenmesi aslında yağmurdan ya da başka bir
havadaki hareketten farklı değil. Dolu ya da yağmur. Dolu dediğimiz hadise çok
büyük cumulonimbus bulutları içerisinde, buz taneciğini sürekli yukarı aşağı
giderek donması. Neticede bir su buharı lazım. Yağış içinde bu lazım, kar
içinde bu lazım. Bizim için, bu yağışın yere kar olarak inmesindeki en önemli
kriterlerden bir tanesi, yer seviyesinde sıcaklığın, 4 derece ve altında bir
değer inmesi. 4 derecenin altına inmeye başladığı andan itibaren artık yağış
kar şeklini almaya başlar.
Yer seviyesindeki sıcaklığın tespitini de, daha çok
atmosferin seviyesine bakarak belirleyebilirsiniz ama 850 milibar seviyesine
bakıyoruz. Neden metre ile değil de basınç seviyesi ile buna bakıyoruz, çünkü
alçak ve yüksek basınç alanlarını takip ediyoruz. Atmosferin durumu aynen
yerdeki tapografya durumu gibi, siz bir yerde ilerlerken bir daha geldiğinizde
yükselirsiniz ya da inebilirsiniz. Aynen atmosferde de yüksek alçak basınca
geldiğinizde bu yer değiştirir. O nedenle sıcaklıkta aynı şekilde o yüksek
basınçla eğrisi değişebilir. Biraz bilimsel noktalara kayıyor ya da karmaşık
durumlara geliyor ama bizim için asıl olan yer seviyesinde oluşacak sıcaklığın
tespitidir kar yağışının olup olmamasında.