Göbek Piercing'i Taktırdıktan Sonra Nelere Dikkat Edilmeli ?
Göbek piercing!i taktıktan sonra, iş sadece bu piercing'i taktırmış olduğunuz yerin düzgünlüğü ile bitmiyor. Bu noktadan sonra tamamiyle piercing'e kendinizin çok iyi bakmanız gerekiyor. Piercing'e bakmaktan kasıt şudur; O bölgenin günlük olarak bir sabah, bir öğlen ve bir de yatmadan önce apseptik bir kremle o bölgenin iyice bir temizlenmesi gerekir. Baticon tarzı bir şeyle de temizlenebilmektedir.
Banyo yapmanızda bir sakınca yok. Bu normal bir sudur. Bunu sonuçta herkes evinde kullanıyor. Denize girebilirsiniz çünkü deniz tuzlu sudur ve içerisinde herhangi bir mikrop barındırmaz çokça. Bunun daha çabuk iyileşmesini istiyorsanız, daha çok deriyi kapatıcı kremlerle bunu destekleyebilirsiniz. Piercing yaklaşık bir ay - bir buçuk ay kadar kalınca göbekte bir yer edinecektir. Daha önce bunu çıkarırsanız, göbek kapanacaktır. 15 gün içerisinde çıkarıldığı taktirde, herhangi bir iz kalması mümkün değildir. İyileşme süreci, tamamen o kişinin o piercing'e ne kadar temiz baktığı ile ilgili bir durumdur. Enfeksiyon kapması, piercing yapıldıktan sonra o kişinin piercing'e son derece titiz şekilde bakması gerekiyor. Onun dışında bunda yapması gereken herhangi birşey yok ve son derece sağlıklı bir uygulama
6 Haziran 2012 Çarşamba
Piercing Kime Yaptırılmalı ?
Piercing Kime Yaptırılmalı ?
Dövme yapanlara ya da piercing yapanlara yaptırma gibi bir ayrım yok. Zaten çok iç içe meslekler olduğu için, kimi dövmeci hem piercing hem dövme de yapabiliyor. Çoğunlukla da böyledir zaten. Piercing de dövme de olduğu gibi çıraklıktan öğrenilen bir meslek dalıdır ve dünyanın her tarafında bu şekildedir. Tabii ki piercing ustalığı, dövme ustalığına nazaran öğrenilmesi çok daha az meşakkatli bir iştir. Ama tabii ki bu da çıraklıktan öğreniliyor. Herhangi bir okul, kuruluş ya da eğitim ile öğrenilen birşey değil. Ama tabii ki yanında çalışılan insanın da meziyetleri önemlidir. Yanında ki ustadan en iyi şekilde Piercing'in inceliklerini öğrenmelidir. Bilinçsiz bir şekilde yapılmalı sonuçta bazı püf noktaları vardır ve bunları araştırarak kendini geliştirebilirsin. Tüm bunları bu işi bilen birisinden öğrenmek gereklidir. Kendi kendine yapılması çok riskli ve sakıncalı bir durumdur.
Dövme yapanlara ya da piercing yapanlara yaptırma gibi bir ayrım yok. Zaten çok iç içe meslekler olduğu için, kimi dövmeci hem piercing hem dövme de yapabiliyor. Çoğunlukla da böyledir zaten. Piercing de dövme de olduğu gibi çıraklıktan öğrenilen bir meslek dalıdır ve dünyanın her tarafında bu şekildedir. Tabii ki piercing ustalığı, dövme ustalığına nazaran öğrenilmesi çok daha az meşakkatli bir iştir. Ama tabii ki bu da çıraklıktan öğreniliyor. Herhangi bir okul, kuruluş ya da eğitim ile öğrenilen birşey değil. Ama tabii ki yanında çalışılan insanın da meziyetleri önemlidir. Yanında ki ustadan en iyi şekilde Piercing'in inceliklerini öğrenmelidir. Bilinçsiz bir şekilde yapılmalı sonuçta bazı püf noktaları vardır ve bunları araştırarak kendini geliştirebilirsin. Tüm bunları bu işi bilen birisinden öğrenmek gereklidir. Kendi kendine yapılması çok riskli ve sakıncalı bir durumdur.
Piercing Nedir ?
Piercing Nedir ?
Piercing, vücudun bir bölgesine takılan bir küpedir. Piercing, esasında modern birşeyden ziyade, modernize olmuş birşeydir. İnsanoğlu'nda hep var olan, eski toplumlarda, kabilelerde belli amaçlar için yapılan, kimisinde belli inançlar için, kimisinde belli kabileye ait olduğunu göstermek için. Kısaca birçok farklı sebepten ötürü eskiden kabilelerde ya da eski toplumlarda olan birşey fakat günümüzde modernize olmuş bir şekilde yapılıyor. Daha çok süsleme, güzel görünme, tarz belli etme amacı ile yapılıyor.
Piercing, vücudun bir bölgesine takılan bir küpedir. Piercing, esasında modern birşeyden ziyade, modernize olmuş birşeydir. İnsanoğlu'nda hep var olan, eski toplumlarda, kabilelerde belli amaçlar için yapılan, kimisinde belli inançlar için, kimisinde belli kabileye ait olduğunu göstermek için. Kısaca birçok farklı sebepten ötürü eskiden kabilelerde ya da eski toplumlarda olan birşey fakat günümüzde modernize olmuş bir şekilde yapılıyor. Daha çok süsleme, güzel görünme, tarz belli etme amacı ile yapılıyor.
27 Mayıs 2012 Pazar
Kar Yağışı Nasıl Tahmin Edilir?
Kar yağışının belirlenmesi aslında yağmurdan ya da başka bir
havadaki hareketten farklı değil. Dolu ya da yağmur. Dolu dediğimiz hadise çok
büyük cumulonimbus bulutları içerisinde, buz taneciğini sürekli yukarı aşağı
giderek donması. Neticede bir su buharı lazım. Yağış içinde bu lazım, kar
içinde bu lazım. Bizim için, bu yağışın yere kar olarak inmesindeki en önemli
kriterlerden bir tanesi, yer seviyesinde sıcaklığın, 4 derece ve altında bir
değer inmesi. 4 derecenin altına inmeye başladığı andan itibaren artık yağış
kar şeklini almaya başlar.
Yer seviyesindeki sıcaklığın tespitini de, daha çok
atmosferin seviyesine bakarak belirleyebilirsiniz ama 850 milibar seviyesine
bakıyoruz. Neden metre ile değil de basınç seviyesi ile buna bakıyoruz, çünkü
alçak ve yüksek basınç alanlarını takip ediyoruz. Atmosferin durumu aynen
yerdeki tapografya durumu gibi, siz bir yerde ilerlerken bir daha geldiğinizde
yükselirsiniz ya da inebilirsiniz. Aynen atmosferde de yüksek alçak basınca
geldiğinizde bu yer değiştirir. O nedenle sıcaklıkta aynı şekilde o yüksek
basınçla eğrisi değişebilir. Biraz bilimsel noktalara kayıyor ya da karmaşık
durumlara geliyor ama bizim için asıl olan yer seviyesinde oluşacak sıcaklığın
tespitidir kar yağışının olup olmamasında.
Bakır Nasıl Kalaylanır?
Bakır kalaycıya geldiği zaman eğer çok pis ise, kostik
denilen ilacın içine atılır ve 2 gün beklenir. Kostik o tencerenin içinde,
dışında ne kadar pislik varsa, onu yumuşatır, yok eder. Ondan sonra çıkartılıp
onu güzel, bildiğimiz inşaat kulları ile elimize bir bez alarak onları güzelce
ovarız. Alttaki kırmızı bakırı veya beyazı çıkartır ondan sonra tuz ruhu
süreriz. Elimize kıskacı alırız, kalay tezgahına getiririz. Ateşin üzerine
tencereyi koyarız ve elimizde ki pamuk ile de o tenceremizi kalaylamaya
başlarız. Kalayı yaptıktan sonra yemeği rahatlıkla yiyebiliriz. Kırmızı kalan
yerleri kırmızı bırakırsak yemek yeme şansımız olmaz ve zehirlenmeye yol açar.
Her 6 ayda bir tencere ve kazanı bakım yapmamız gerekir.
Yeni çıkan bulaşık makinelerinin içerisine bakır kaplamalar
konulduğu zaman, üzerindeki parlaklığı o ilaç ile simsiyah yapıyor ve tekrardan
kalaylama yapmaya ihtiyaç doğuyor. Kalaylı bakırları elde kendimiz yıkamalıyız.
Makineye konulduğu zaman tekrar bu işlemleri yapmamız gerekir.
Jojoba Yağını Cilt Bakımında Nasıl Kullanırız
Jojoba yağını herhalde herkes çok sık duymuştur. Saçlarımıza
jojoba yağı, cildimize jojoba yağı, kısaca tüm vücudumuza çok faydalıdır. Çünkü
bir kere anti alerjenik'tir yani hiçbir cilde alerji yapmaz. Onun için ciltte
bir kuruma varsa, direk olarak sabit yağ kullanabilirsiniz. Spor
yapıyorsunuzdur ya da şeker hastasısınızdır o nedenle ayaklarınızda sürekli
çatlama oluyordur. Direk olarak ayaklarda ki çatlaklar üzerine sürerseniz bunu
tedavi eder.
Hamilelik sürecinde ve sonrasında aşırı kilo alıp verme
döneminde vücutta oluşan çatlaklara, masaj yaparak günde 2 defa jojoba yağını
uygulayabilirsiniz. Akne tedavisinde de kullanılabilir çok geniş bi spekt
durumu vardır yağ kullanımının. Akneli ciltlerde, haftada bir gün ya da iki gün
cildin üstüne pamuk yardımıyla uygulayıp kompres yaparak, temizlik ve beslenme
için kullanılabilir. Saçlarda aşırı kepeklenme, seboreik dermatit varsa, saç
köklerine freksiyon olarak jojoba yağı sürüp 15-20 dakika bekletip, haftada bir
saç kökü bakımı da yapılabilir. Yani jojoba yağını her iş için
kullanabilirsiniz.
Lavanta Yağı'nın Cilde Faydaları Nelerdir?
Lavanta yağı çok sevilen bir yağdır. Çünkü bebeklere dahi
kullanılabilen ender yağlardan biridir. Bebekleriniz çok ağlıyorsa, huzursuzluk
çıkarıyorsa, akşam yaptırdığınız ılık banyonun içerisine, 3-4 damla lavanta
yağı ilave ederseniz, çok daha rahat ve sakin uyuduğunu göreceksiniz. Çünkü
lavanta'nın kokusunda, beyni etkileyen bir aroma var. Direk olarak beyindeki hormonları aktive
edip, sakinleşmeyi ve huzuru sağlar. Uyku problemi yaşayan insanlar baş
uçlarına lavanta kesesi koyarlarsa, yine aynı şey gerçekleşir.
Ciltte bir kaşıntı, bir yanma, (güneş yanığı da olabilir)
egzama, ektopik dermatit gibi şeyler varsa, lavanta yağı uygulayabilirsiniz,
bunları yatıştıracaktır. Saçlarınıza sürebilirsiniz, kokusundan dolayı çok hoş
bir ıtri hava yaşanacaktır. Her saçınız sallandığında, buradan çok güzel bir
lavanta esansları gelecektir. Ayaklarınızın altına sürebilirsiniz. Çatlakları
tedavi ederken, bakterileri de yok edecektir. Enteresan bir bilgi olarak,
sürekli gözleriniz yaşarıyorsa, burnunuzun üstündeki iki kaş arasındaki bölgeye
parmağınızın ucuna aldığınız lavanta yağını bir süre sürdüğünüzde göz
yaşarmanız geçecektir. Çok değişik, rahatlatıcı bir etkisi vardır. Lavanta
beyne hükmeder.
Soyanın İçerdiği Maddeler
Soyanın içerisinde izoflavan denilen fitonnütrient yani
bitkisel besleyici malzemeler vardır. Bu cildi besler, nemlendirir, kurumasını
ve çatlamasını önler. Aslında bitkisel hyaluronik asit de denilebilir. Bunu çok
duyuyoruz artık. Cildi su tutma özelliğinden dolayı gerginleştirerek
kırışıklıkların oluşumunu önler. Yalnız dünyadaki soya fasulyelerinin %95'i gdo
içerikli üretiliyor. %5'lik bir dilim geriye kalıyor. Bir ürün alırken ya da
soya filizi, soya fasulyesi, soya yağı alırken, organik üretim ya da gdo'lu
olup olmadığını kontrol etmenizi tavsiye ederim.
Soyanın içinde bulunan ostrojen hormonu taklidi yapan
ürünler dolayısıyla, cildi gençleştirme özelliği vardır. Kolejen takviyesini
güçlendirir. Hatta bazı çalışmalar da leke önleyici olarak da bir takım ürünler
de bulunduğu tespit edilmiştir. Alınacak ürünlerde gerçekten soya özünün
bulunduğunun, gdo'suz bir ürün olduğuna dikkat etmek lazım. Çünkü gdo'lu ürün
olunca orijinal soyanın içinde bulunan bu mineral ve vitaminler,
fitonutrient'ler yani bitkisel besleyiciler kimlik değiştirirmiş olurlar,
yaşlanmayı durdurur. Yaşlanma lekeleri üstünde de oldukça olumlu etkileri
vardır. Düzenli kullanılabilir, besleyici olarak kullanılabilir. Sadece cilde
kullanmak değil, yenildiği zaman da kolestrol düşürücü bir etkisi vardır çünkü
lesitin içerir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)